Pages

Ersun Arveladze.. Trabzonspor 0 - 1 Galatasaray


Trabzon'un başına gelen hocaların nesi var. Futbolcu analizi yapmak bu kadar mı zor. Ya da kör olmak. Böyle bir maçta Mehmet Ekici ve Yusuf'tan yoksun nasıl bir akıldır nasıl bir teknik direktörlüktür shota. Bunu görmek nasıl bu kadar zor oldu. En azından bu iki futbolcudan birinin ilk onbirde olması gerekirdi. İlk 70 dakikayı Erkan ve Özer'le geçirmek. Ey taraftar nasıl dayandınız bu korkuya. Tir tir titremez mi insan.

Evet Erkan. Binbir zorlukla alınan adam hala daha istenileni veremedi neredeyse bir yıl oldu. Kalenin önünde boş kaleye atması gereken topu üst direğe nişanladığında yine tir tir titrediniz biliyorum. O topu orada N'doye değildi al da at diyen. İlk yarının başlarında Galatasaray çok açık verdi. Atın yoksa maçın sonunda kötü bastıracağım siz atmazsanız ben atacağım dercesine oynadı resmen. Kimse Trabzon'un iyi oynadığını söylemesin. Galatasaray gerçekten "tuhaf" bir futbol ortaya koydu ama üç puanı da İstanbul'a götürmesini bildi.

N'doye, Marko, Erkan, Özer... Ahh ah... Alacağımız maçı verdik resmen. N'doye'un Deniz Yılmaz'dan ne farkı var Allah aşkına. Vallahi benim izlenimim her zaman sabredilmesi gerektiğini savunduğum halde bu futbolcuya verilen paraların tam anlamıyla israf olduğu ve en kısa zamanda elden çıkarılması gerektiği yönünde. Cardozo'yu ilk onbir'de tekrar düşünmes gerek bence Shota'nın. Bu böyle olmayacak!





 Marko Marin kesinlikle kalitesine yakışmayan bir oyun sergiledi. Çektiği tüm şutların kalecinin üstüne gitmesi. Ya da daha üstüne bile gidemeden bir oyuncuya takılıp alakasız yerlerde bulması kendini. Kimi zaman mutlak asist yapabileceği pozisyonda topa dokunamaması beyimizin. Umarım bunlar ilk ve son olur senin Trabzonspor kariyerinde. Zira yeteneklerini mutlaka olumlu yönde kullanman gerekiyor. Trabzonspor lehinde.

Cimbom'la son 3 maçımızda da birer el pozisyonumuz harcandı. İkisi penaltı üstelik. Neyseki bundan önceki iki maçı aldık lakin dünkü maç bir puan da olsa hakkımız yendi en yazık ki. Allah korusun bu taraftarı, bu camiayı bu duruma alışmaktan. Zira çok sık başımıza gelir oldu. Sonumuz hayrola.

Doğru oyun yanlış kadro. Ersun Arveladze ya da Shota Yanal. Ya da ondan öncekiler. Hep yaşadık bu durumu hep çektik bu eziyeti. heyecanla maçın başlamasını beklerken ilk onbirleri görüp hüsrana uğrayan bordo mavili taraftar. Sanırım ara sıra kaybetmesi gereken maçlar oluyor Trabzonspor'un da böyle yapılıyor. İki tane sapasağlam adam kenarda bekletildi ya. Ne demek Kayseri maçında bekleneni veremediler. Kendini ispatlamış iki futbolcudan söz ediyoruz. Mehmet Ekici ve Yusuf Erdoğan. Bunlarla ortaya bahane sürülemeyeceğini koymaya çalışıyorum lakin herhangi bir tezi çürütmeye ihtiyaçları da yok. Hiçbir açıklama yok. Neden böyle yapıldı .Yok! Yanlış kadro seçimleri arkasından gelen üst üste mağlubiyetler çok teknik direktörlerin başını yaktı Shota. Dilerim sende dikkat etmen gerektiği gerçepğini en kısa zamanda kavrarsın ve dediğin gibi Trabzonspor'un Alex Ferguson'u Arsene Wenger'i olabilirsin. Ya da sen Trabzonspor'un Shota Arveladze'si ol. Bize bizden başka dost yok!

Trabzonspor'da oynamış efsane yabancı futbolcular


Jürgen Groh (Almanya)
1985-86 sezonunda transfer olarak Trabzonspor'un ilk yabancı oyuncusu olma ünvanını kazandı.



Jean-Marie Pfaff (Belçika)
1989-90 sezonunda transfer olmuş ve toplam 22 maça çıkmıştır.


Vukasin Petranovic (Yugoslavya)
1990-1992 yılları arasında 62 maç oynadı


Kakhaber Kacharava (Gürcistan)
1994 yılında sadece 7 maçta forma giydi.



Şota Arveladze (Gürcistan)
1994-1997 yılları arasında 78 maçta bordo mavi formayı giymiş ve toplam 46 gol atmıştır.


Giorgi Nemsadze (Gürcistan)
1996-1997 32 maç 1 gol


Jean-Jacques Missé-Missé (Kamerun)
1997 10 maç 1 gol

Gocha Jamarauli (Gürcistan)
1997 - 1998 27 maç 3 gol


Davor Vugrinec (Hırvatistan)
1997 - 2000 85 maç 29 gol


Kevin Campbell (İngiltere)
1998 - 1999 17 maç 5 gol


Petar Milosevski (Makedonya)
1998 - 2001 60 maç


Rune Lange (Norveç)
2000 12 maç 5 gol


Alexander Löbe (Almanya)
2001 11 maç 4 gol


Oumar Dieng (Senegal)
2002 - 2004 17 maç


Lee Eul-Yong (G.Kore)
2002 - 2003 19 maç
2004 - 2006 55 maç 1 gol


Augustine Ahinful (Gana)
2003 - 2005 27 maç 1 gol


Ibrahim Yattara (Gine)
2003 - 2011 187 maç 32 gol


Maksim Romaşenko (Rusya)
2003 - 2004 20 maç 6 gol



Michael Petkovic (Avustralya)
2002 - 2005 77 maç


Jefferson de Oliveira Galvao (Brezilya)
2005 - 2008 44 maç


Mirosław Szymkowiak (Polonya)
2005 - 2006 55 maç 14 gol


Marcelinho dos Santos (Brezilyalı)
2006 - 2007 17 maç 2 gol


Kiki Musampa (Zaire)
2006 - 2007 14 maç


Rigobert Song (Kamerun)
2008 - 2010 46 maç


Gustavo Colman (Arjantin)
2008 - 2014 152 maç 21 gol


Jaja Avelino Coelho (Brezilya)
2010 - 2011 22 maç 14 gol


Teófilo Gutiérrez (Kolombiyalı)
2010 - 2011 16 maç 8 gol


Didier Zokora (Fildişi Sahili)
2011 - 2014 78 maç


Adrian Mierzejewski (Polonya) 
2011 - 2014 84 maç 9 gol

  


Şerefli ikincimiz belli oldu şampiyon kim olacak? Trabzonspor 2 - 2 Akhisar Bld. Spor



Trabzonspor Akhisar maçını izleyen tüm Trabzonspor taraftarı eminim takımın futbolundaki değişmeyi daha doğrusu gelişmeyi farketmiştir. Şota hocanın gelmesi takımdaki bütün futbolculara yeni gelen olsun eskiler olsun olumlu katkı sağlamış. Her ne kadar hepsi için yeniden doğmak diye tabir edemesekte. Zaten ligin ilk haftasında asla istemeyiz futbolcuların yeniden doğmasını. Genelde lig başlarında fark edilir derecede performans ortaya koyan futbolcular ligin 3 – 5 haftasından  sonra uzun süreli sakatlık geçiriyorlar da başımıza bela oluyorlar. Biz bunu istemiyoruz dengeli bir futbol sunsunlar bize. Aman sakatlanıp kadro darlığı yaşatmasınlar. Futbol seyri ve en önemlisi skor bizler için.

Cavanda, mbia eyvallah iyi transferler iyi oyuncular (2-3 hafta sonra sakatlanmazlar ise) ama Şota Aykut, Mustafa gibi oyunculara da futbolun nasıl bir oyun olduğunu hatırlatmış. Haftanın ilk üç maçında Mustafa'nın hatasız oynaması gerçekten beni onurlandırdı. Maç başında ilk onbirlere bakarken stoper ikilisinde Mustafa ve Aykut'u görmek gerçekten bir an ürpermeme neden oluyordu. Artık olmuyor sanırım onlara güveniyorum. Belki de taraftar olarak en büyük hatamız bu. Çabuk güvenmek ve çabuk silmek. Ya istikrar ya ölüm!

Akıllı bir teknik adam Şota. Kevin Constant’ın sol bekte oynamasıyla ilgili olumsuz yorumlar gördüm tv kanallarında. Ortasahada oynaması gerektiğini belirtiyorlar lakin ortasahada bir adam bolluğu var şu anda ki Mbiasından Okayına kadar yetenekli futbolcular. Kevin bence Trabzonspordaki sol bek boşluğunu dolduruyor ve buraya bir gereksiz transfer daha yapılmasını önlüyor. Medjani’nin bile yedek kaldığı ortasahada Kevin’i solda oynatmak akıllıca.

Sen nasıl bir golcüsün Cardozo. Trabzonspor’un son yıllarda aldığı en iyi yabancı golcü. Hatta Şota’dan sonra en iyi demek istiyorum. Geçen yılki performansı ve dünkü golden sonra söylüyorum bunları. Girdi attı adam ben golcüyüm dedi. Ben başka yerde oynayamam ben yedekte de kalamam dedi. Aslında buraya bir soru işareti koyabiliriz. Dünkü golden sonra acaba Cardozo’dan bir nöbetçi golcü mü yapmalı dedim. Ama korktum sonra. Kişisel görüşüm takımın en önünde görmek istiyiorum onu nedense. Kevin’in da kendisini affettirmesini sağladı tabi becerikliliğiyle.  Kevin’in muhteşem düşüncesini, mini ortasını gole çevirdi. Constant’ın da hakkını vermek lazım her ne kadar penaltıya sebebiyet verse de.

Oyuna girdi Marin son dakikalarda ve gerçekten iyi oynadı. Koştu, isabetli pas attı, korner kazandırdı, frikik kazandırdı. Yapabileceğinin en iyisini yaptı nerdeyse böyle bir maç için ama bu demek değildir ki sezon sonuna dek çok iyi katkı yapacak. Hemen şunu demeyelim sevgili taraftar “Marin çok iyi topçu”. Dedim ya “Ya istikrar ya ölüm!”. Bekleyelim bakalım neler olacak. Bekleyelim de görelim penaltı kaçıran Ndoye ilerleyen günlerde kendisini gösterecek belli. Önce yargılayalım onu mahkeme edelim, muhakeme edelim. Sonra sezon sonunda asıp asmamaya karar veririz. Taraftar beklemeli bence ama kulüp bekleyebilir mi bilmiyorum tabi. Sonuçta bu işin birde ekonumik boyutu var. Ve her gol, her galibiyet maddi getiri demektir.

Keşke dün o ikinci golü yemeseydik. Keşke Constant tecrübenle orada Rodallega’nın tehlikeli olabileceğini önsezip daha bir sıkı tutsaydın. Adam girdi attı. Trabzonspor maçlarında en çok moralimi bozan şey, gol olsun olmasın hava toplarında rakibe kafa vurdurmamız, kontrol sağlatmamızdır. Şota hoca umarım bu konuda oyuncularını tembihliyor ve eğitiyordur.  Umarım yeni savunmacımız Douglas’ın bu konuda özel yetenekleri vardır. Kendisini her ne kadar Sol Bamba’ya benzetsemde. Kendi kalesine gol atacak gibi geliyor bana umarım korktuğum başıma gelmez. Umarım nerede duracağını biliyordur. Hızlı hareket eden ve hızlı düşünen bir stopere ihtiyacımız vardı. Yine beklemedeyiz.

İşte yeni transferin dezavantajı bu takıma. Bekleyeceksin abi. Van persie’yi de alsan bekleyeceksin Polodski’de. Gelir gelmez iyi oynuyorsa sakatlanıyor zaten hemen aman kalsın biz beklemeye de razıyız.  Keşke kendi içimizden çıksa bu yıldızlar da huyunu suyunu iyi bilsek ona göre oynatsak ona göre beklesek te işte...

Ben genel olarak Trabzonspor’un ilk üç haftalık performansından memnunum. Dün akşam Fenerbahçe Antalya maçında hakem 5 dakikalık uzatmayı 6,5 a çıkarıp Fenere gol şansı yaratmasaydı daha da memnun olacaktım ama neyse. Türk insanı olarak adaletsizliği çabuk kabul ediyoruz ne yazık ki. Temennimiz takımımızda sakatlık olmaması. Performans biraz düşebilir ona da razıyız artık. Takımı uzun süre terk etmesinlerde. “Uzun süreli sakatlık geçiren ... takımdan ayrı çalıştı” ibarelerini görmeyelim de haber sitelerinde.  Diri oyuncular görelim yeşil sahada. Yine farklı galibiyetler, bol gollü Trabzonspor maçları izleyelim. Bordo mavi olsun yine yer gök.

İşte dünkü maçtan sonra şampiyon bir Fener’in arkasından ikinci olan bir Trabzonspor düşündüm. Şampiyon yapılan bir Fener’in arkasından. Olsun yavaş yavaş gelsin başarı.Varsın bu sene ikinci olalım. Ama yine de çıtayı çok düşürmek iyi değil .Avrupa’da yokuz en azından Türkiye Kupasını almalı Trabzonspor. Sabırlı olmayı öğrenelim. Ben şampiyonluk için üç sene de beklerim beş sene de. Günün birinde olacağını biliyorum. Konuşursun o zaman Türk medyası Bordo mavinin şampiyon oluşunu. Sevinirsin o zaman Trabzon, sevinirsin Türkiye...